Arkitera'nın Türkiye Mimarlık Yıllığı 2018 seçkisinde yer alan projemiz:

 

Proje alanı, 4.980 m2 Belediye Hizmet Alanı (BHA) ve 4004 m2 park alanı olarak 2 parselde yer alıyor.

Tasarlanan tesis, BHA alanı içinde yeralmaktadır. Alan bütünlüğü açısından iki parsel birlikte ele alınmıştır. Projede 2324 m2 yerüstü, tek kat eğitim ve yönetim birimlerinin olduğu kütle, bunun altında kısmi bodrumda da teknik hacim, sığınak ve destek birimleri (personel odası, mescit vb.) olan 360 m2 alan bulunmaktadır. Proje yerleşiminde arazinin batı bölümü, mevcut imar planlarından gelen kuzey-güney aksındaki yeşil alan gelişimi sebebiyle park alanı olarak kalmış, binanın arazinin doğu bölümüne yerleştirilmesine karar verilmiştir. İmar planlarındaki revizyon ile bu bölge BHA olarak tanımlanmıştır. Proje yaklaşım olarak yanındaki park ile bir bütün olma gayesi taşır. Çocukların en güvenli şekilde dış mekanda oynayacağı avlu formu ile parkla iletişim kurma çabasının uygun birleşimi olarak parka doğru açılan bir U formu tercih edilmiştir. Çocukların mekanı kullanacağı düşünüldüğünde, tek katlı olması tercih edilmiştir.

Yapının giriş aksının kuzeyine bahçeyle ilişkili eğitim birimleri yerleştirilmiştir. Yapının güney kanadında ise yönetim, görüşme odaları, yemekhane ve çok amaçlı salon bulunmaktadır. Yapıdaki nispeten büyük hacimler (çok amaçlı salon, yemekhane, spor salonu, kapalı oyun alanı, iç bahçe) dışardan da algılanacak şekilde daha yüksek ve eğimli çatısı olan kütleler olarak öne çıkmaktadır. Böylece yapı tek katlı olmasına rağmen, 3.boyuta hareket veren, çocukların ilgisine mazhar dinamik bir kimliğe bürünmüştür.

İç avluyu saran pergola sayesinde güneş ışınlarından korunma amaçlanmış, park ile yapıyı ayıran kanopi ise kamusal ile yarı kamusalı birbirinden ayıran psikolojik bir bariyer olarak düşünülmüştür. Tüm eğimli kütlelerde geri dönüşebilir bir malzeme olan çinko, çatı ve cephe malzemesi olarak kullanılmıştır. Gerek yapının yeşil alanlarla olan ilişkisi, gerekse malzeme ve ışık kullanımı ile sürdürülebilirlik kavramıyla çocukların genç yaşta tanışmasına olanak sağlayacak bir yapı gaye edilmiştir.

Sonuçta, Sancaktepe İşitme ve Konuşma Engelliler Rehabilitasyon Merkezi Projesi tamamlandığı zaman, tipolojisinin İstanbul içindeki ilk örneklerinden birisi olacaktır. Bunu sağlarken aynı zamanda, parkla azami görsel ve mekansal bütünleşmeyi sağlayarak, yapının birincil kullanıcısı olan engelli çocukların kendilerini izole bir mekanda hissetmemeleri sağlanacak, rehabilitasyonun ilk adımı olan “kendini farklı/eksik hissetmeme” ilkesi mekanda da ifade etmiş olacaktır. Bunun yanı sıra, park alanından da asgari alan alıp, projenin aynı zamanda kamuya açık bir park olarak da bütün bölge halkına hizmet vermesi sağlanacaktır. Sancaktepe İşitme ve Konuşma Engelliler Rehabilitasyon Merkezi Projesi, programında “özelleşmiş” kullanıcılara sahip olan bir kamusal alan yaratarak, Sancaktepe ve İstanbul halkına hizmet verecektir.